ÖSYM Başkanı’nın gelecek sene sınav sisteminin değişeceğini açıklaması ÖSS’yi tekrar ana gündemlerden birisi yaptı
ÖSYM Başkanı’nın gelecek sene sınav sisteminin değişeceğini açıklaması genelde sınav başvuruları ve sınav günü hatırlanan ÖSS’yi tekrar ana gündemlerden birisi yaptı.
Düşünülen sistemi ele almadan önce eleştirilecek ilk nokta açıklamanın zamansızlığı. Henüz sistem netleşmemişken öğrencilerin kafasını karıştırmanın çok da gereği yok. Çünkü öğrencilerin bu sınava yüklediği anlam çok farklı. Dolayısıyla kullanılan cümlelerin öğrenciler üzerindeki etkisi mutlaka hesaba katılmalı.
İyi niyetli açıklamalar olduğuna kalpten inanıyorum, ama olaya öğrenci cephesinden de bakmak gerekir.
Başkan, düşünülen iki sistem olduğunu dile getirirken bunlardan sadece birini genel hatlarıyla dile getirdi. İngiliz modeli olarak belirttiği sistem dersler sınavı şeklinde uygulanacak.
Aslında bu sistem daha önce yayımlanmış olan Yükseköğretim Strateji Raporu’nda ele alınmış ve çözümün bir parçası olarak işlenmişti. Öncelikle İngiliz modeli hakkında bazı genel bilgiler verelim.
İngiltere’de zorunlu eğitim 6 yaşında başlayıp 16 yaşında bitiyor. Öğrenim sürecini tamamlayan öğrenciler GCSE sınavına girerler (General Certificate of Secondary Education). Başarılı olurlarsa Türkiye’deki lise diplomasına denk sayılan belgeyle mezun olurlar.
GCSE belgesiyle mezun olan öğrenciler üniversiteye başlayabilmek için A-Level (Advenced Level) adı verilen ve iki yıl süren ayrı bir ön eğitimi tamamlamak zorundadırlar. Normal ve standart olan A-Level eğitimini tamamladıktan sonra uygulanan sınavla A-Level başarı notuna göre üniversite yerleştirmeleri yapılır.
A-Level sınavlarına yapılan hazırlık GCSE için yapılan hazırlıktan oldukça farklıdır. GCSE için öğrenciler genellikle 10 veya 11 dersi çalışırken, A-Levelda derinlemesine bir çalışma için üç ya da dört ders mevcuttur.
Çoğu öğrenci üniversite giriş şartı olarak üç ya da dört ders üzerinde A-Level eğitimi alır. Bu dersler, üniversitede okunacak dalla da uygunluk içindedir. Mesela mühendislik okumak isteyen öğrenci matematik, fizik ve kimya veya mekanik çalışmalıdır. Genel hatlarıyla İngiltere’de uygulanan sistem bu.
YÖK Başkanı’nın açıklamalarını, buna bağlı olarak İngiliz modelini ve geçmişte yayınlanmış Yükseköğretim Strateji Raporu’nu göz önüne aldığımızda öngörülen sistemin ders sınavları şeklinde düşünüldüğü sonucu karşımıza çıkıyor. Öğrenci bir nevi modüllü bir sınavla karşı karşıya olacak. Her ne kadar Yükseköğretim Strateji Raporu’nda ‘ortaöğretimi bitirme sınavı’ dile getirilse de (İngiliz sisteminde de GCSE sınavı olarak var) bu sınavın öngörülen sistemde olup olmayacağı konusunda şimdiden bir şey söylemek zor. Ancak böyle bir filtrenin, beraberinde birçok soruna neden olacağını tahmin etmek güç değil.
Ders sınavları uygulama düşüncesi oldukça makul. Öğrenci artık hedefini çok önceden bölüm ya da bölümler olarak planlamış, çalışmasını bu hedefi gözeterek yapmış olacak. Katsayı ya da tablo engeli olmadan istediği bölümlere yerleşebilmek için kaygısız ve özgür bir şekilde çalışabilecek.
Bu sistemle Tıp Fakültesi’ne girmek isteyenle makine mühendisliğine girmek isteyen bir öğrenci birebir aynı testleri cevaplamaya mahkûm olmayacak. Örneğin Tıp Fakültesi’ne girmek için çözülmesi gereken testler matematik, biyoloji, kimya ve Türkçe olurken makine mühendisliği bölümü için matematik, fizik ve Türkçe testlerini çözmek yeterli olabilecek (Burada verilen test örnekleri sadece bir öngörüdür).
Bu noktada şu uyarıda bulunmak istiyorum: İnsanla birebir ilişki gerektiren, fedakârlık isteyen doktorluk, öğretmenlik, hemşirelik gibi bölümlerde puan dışında başka özellikler de aranmalı. Örneğin liselere sosyal proje dersi konulabilir ve bu derste yapılan faaliyetler ve notlar yerleştirmede etkili olabilir. Objektif ve standart değerlendirme kriterleri gözetilerek çözümler üretilebilir.
Sistem değişikliği yaparken kademeli bir geçişin öğrencileri sıkıntıya sokmama adına daha isabetli olacağını da belirteyim.
Çok detaylı olmasa da genel hatlarıyla düşünülen sistemi ele aldım. Bu hamur daha çok su götürür. Sistem konusunda daha detaylı açıklamalar yapıldığında hamuru yoğurmaya devam ederiz! Şimdilik bununla iktifa edelim.
Not: OKS’de pilot okullara uygulanan müfredatla diğer okulların müfredatının kesişiminden soru geleceği açıklaması öğrencilerin ve birçok eğitimcinin kafasını karıştırdı. Medyada bu konuda doğru ya da yanlış ya da kısmen doğru yazılar ve haberler çıktı. Bu noktada öğrencilere ve öğretmenlere yol gösterici olması açısından detaylı bilgi bulabilecekleri bir internet adresini vermek istiyorum. Öğrenciler ve öğretmenler http://www.sanaldersane.com adresinde ‘Branş Branş 2008 OKS Beklentileri’ bölümünde aradıkları bilgiyi bulabilirler
Filed under: Uncategorized | Tagged: 2009, 2009 model oss, üniversite, sınavı | Leave a comment »